Sudan sonra dünyada en fazla tüketimi tercih edilen çay, şu anda tek bir tür olarak kabul edilen Camellia sinensis bitkisinden elde edilir. Sinensis ve Assamica olmak üzere iki ana çeşidi vardır aralarındaki bariz fark yaprak boyutudur. Sinensis çeşidi küçük yapraklıdır (5-12 cm), Assamica çeşidi ise 20 cm uzunluğuna kadar yapraklara sahip olabilir. Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre en fazla çay üreten ülkeler arasında Çin birinci sırada, Türkiye ise beşinci sırada gelmektedir. Genelde en çok tüketilen çaylar siyah, beyaz ve yeşil çaydır.

Yeşil çay, taze çay yapraklarının ısıl işlem, kıvırma ve kurutulmasıyla üretilmekte iken siyah çay üretiminde soldurma, kıvırma, oksidasyon ve kurutma işlemleri uygulanmaktadır. Fermantasyon sürecinde enzimatik oksidasyonla fenolik bileşikler parçalanarak başta teaflavin olmak üzere polimerik ürünlere dönüşmektedir. Bu nedenle siyah çay gibi okside çaylarda kateşinlerin miktarı azalmaktadır.

Beyaz çay ise, üretimindeki minimal işlemlerin yanında çay bitkisinin sadece tomurcuklarının ve bazı çeşitlerde  genç yapraklarının kullanılması yönüyle diğer çaylardan ayrılmaktadır. Bu sayede siyah ve yeşil çaya göre daha az işlem görmesi antioksidan bakımından daha zengin olmasını sağlar.

Çay içimi ile vücutta obeziteyi etkileyebilecek lipit metabolizması ve sindirim arasında bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir. Yağların sindiriminin engellenmesinin incelendiği bir çalışmada beyaz çayın, siyah ve yeşil çaydan daha etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Ayrıca, beyaz çayın antioksidan ve antimikrobiyal etkilerinin yanında anti-aging etkisinin olduğu da belirlenmiştir. Yapılan bir çalışmada beyaz çayın, güneş ışığına maruz kaldıktan sonra hücrelerdeki DNA hasarını önleyebileceği belirtilmiştir.

İşlenmiş çay türleri arasında kateşin içeriği en fazla olan yeşil çaydır.

Beyaz çayda soldurma işlemi toplam serbest aminoasit içeriğinde önemli bir artışa neden olurken, siyah ve koyu çaydaki fermantasyon, aminoasit ve kateşin içeriğini önemli ölçüde azaltır.

Çaylar, tanen ya da tannik asit adı verilen bir bileşik sınıfı açısından zengin bir içecektir. Tanenler, besinlerde bulunan demire bağlanarak sindirim sisteminden demirin engellenmesine neden olabilir. Bunun sonucunda, vücudunuzda demir eksiliği yaşanabilir. Çalışmalar, hayvansal gıdalar içerisinde bulunan demirin çay içerisinde bulunan tannik asitle daha az etkileşim içerisinde olduğunu gösteriyor. Buna karşın bitkisel kaynaklardan elde edilen demirin emilimi tanenler tarafından daha fazla engelleniyor.

Yüksek tansiyon hastaları, hamileler veya ilaç kullanan kişilerin özellikle yeşil çay tüketimini sınırlandırmaları ve içmeden önce mutlaka hekimlerine danışmaları gerekir. Fazla kafein alımı uykusuzluk, sinirlilik ve gerginlik hali, kalp ritminin hızlanması, mide ve sindirim sorunları, baş ağrısına neden olabilir.

Sağlıklı bireylerin günlük alması gereken maksimum kafein miktarı 300 mg, hamilelerin ise 200 mg’dır. Bir fincan (250 ml) yeşil çay, 30-50 mg kafein, beyaz çay ise yaklaşık  6–55 mg kafein içerir.

Bahçeşehir MerveDiyet Merkezi Diyetisyenleri olarak bu yazımızda çaylar ve sağlıkla ilişkileri konusunu sizlerle paylaştık. Sizler de beslenme danışmanlığı almak isterseniz 0533 935 90 14 numarasından bize ulaşabilirsiniz