HÜNNAP

Kökeni Suriye olarak bilinen hünnap bahar ayları arasında, sarı renkli çiçekler açan, kırmızı kabuklu lezzetli bir meyvedir. Sert çekirdekli, iri zeytin biçiminde ve büyüklüğündedir. İlk başlarda yeşil iken olgunlaştıkça kırmızıya ve siyah-mor renge döner.

Hünnap düşük kalorili bir meyvedir. Bol miktarda A ve C vitamin içerir ve bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine katkıda bulunur. Soğuk algınlıkların ortaya çıktığı kış mevsiminde tüketildiği takdirde bağışıklık sistemini güçlendirerek bu hastalıkları önlerken içeriğindeki B6 vitamini sayesinde de vücuttaki protein sentezine katılır. Hünnap, vücudun 50.000’den fazla proteininin oluşumuna yardımcı olan 24 önemli aminoasitten 18’ini içerir. Hünnaplar ayrıca karoten, B vitaminleri, flavonoidler, kalsiyum, fosfor, demir, magnezyum, potasyum, siklik adenozin monofosfat ve diğer besin maddeleri bakımından da zengindir.

Hünnap lifli yapısı nedeniyle sindirim sistemi sağlığını korur. Özellikle bağırsak hareketlerini arttırdığı için kabızlık sorunlarına karşı kullanılmaktadır. Hünnap içerdiği niasin sayesinde kan dolaşımının düzenli olmasına da katkı sağlamaktadır.

Hünnap meyvesinin içeriğinin yaklaşık olarak %80’ini sudan oluşur. Bu, hücrelerin su tutması sonucunda meydana gelen ödem probleminin çözümüne yardımcı olması için yeterli bir faktördür. Aynı zamanda suda kolay çözünen çeşitli vitamin ve mineraller de içeren hünnap, bu sayede güçlü bir idrar söktürücü görevi görür.

Hünnaplar elma ve üzümden 70 ile 80 kat daha fazla C vitamini ve turunçgillerden 20 kat daha fazla C vitamini içerir. C vitamininin antioksidan özelliği sayesinde kanser riskini azaltır. Hücre hasarına sebep olan maddeler ile savaşarak başta karaciğer olmak üzere vücut hücrelerine kansere karşı koruyucu etki gösterir. Ayrıca kan damarlarını güçlendirir ve cilde esneklik ve güç kazandırır. Düzenli tüketimi cilt hastalıklarına neden olan unsurları ortadan kaldırabilir. Özellikle Çin’de yaygın olarak güneş yanıklarına ve kızarıklıklara karşı kullanılan hünnap, kuru ciltlerin tedavisinde kullanılmaktadır.

Hünnap, vücudun enerji metabolizmasındaki temel maddelerden biri olan siklik adenozin monofosfat bakımından zengindir. Kas gücünü arttırır, yorgunluğu giderir, kan damarlarını genişletir ve kalp damar hastalıklarını önler ve tedavisine yardımcı olur. Özellikle potasyum açısından çok zengin olması kalp sağlığı açısından önemlidir. Potasyum ve magnezyum sayesinde kas kasılmalarını engeller ve özellikle sporcular tarafından tüketilmesi önerilmektedir. İçeriğindeki kalsiyum, fosfor ve demir, birçok yararlarının dışında ayrıca osteoporoz ve aneminin önlenmesinde önemli bir rol oynar. Hünnaptaki polisakaritler; kolesterolü, kan basıncını azaltabilir, kan şekerini stabilize edebilir ve kalsiyum emilimini artırabilir.

Hünnap, yüksek oranda su ve şişerek midede tokluk hissini meydana getiren müsilaj maddelerini içermesi, bağırsak hareketlerini hızlandırması sebebiyle kilo vermeye katkı sağlayan bir meyve olduğu düşünülse de aslında iştah açıcı özelliktedir. Bu sebeple diyet listelerinde hünnap meyvesinden ziyade yapraklarına yer verilmelidir.

Hünnap meyvesinin güvenli tüketim miktarı belli olmadığı için hamilelik ve emzirme döneminde aşırı tüketilmemesi önerilir.

 

Bahçeşehir Zayıflama Merkezi olarak ‘HÜNNAP’ sorusunun yanıtına yönelik hazırladığımız blog yazısının sonuna geldik. Umarız sizler için faydalı ve bilgilendirici bir içerik olmuştur. İstanbul diyetisyen arayışınızda yanınızda olduğumuzu hatırlatmak ister, herhangi bir sorunuz olması durumunda bizlerle iletişime geçebileceğinizi belirtmek isteriz.