Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar

Günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olan hidrokarbonlar, petrol, doğalgaz, kömür, bitki özsuyu, meyve, çiçek ve baharatların aromasında bulunurlar. Fiziksel ve kimyasal yöntemlerle petrol ayrıştırılarak elde edilen deterjanlar, yağlayıcılar ve ilaçlar dev hidrokarbon moleküllerinin zincirlenerek özdeşleşmiş halidir.

Jeolojik katmanlar içinde canlı organizma artıklarının, oksijensiz ortamda dönüşüme uğraması sonucu oluşan hidrokarbonlar, biyogenetik kökenlidir. Hayatımızın içerisinde etkisini sürekli hissettiğimiz polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), iki yada daha fazla benzen halkasına sahip antiseptik hidrofobik karakterli organik bileşiklerdir.

Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar (PAH) Zararlı mıdır?

Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar (PAH) insan kaynaklı olarak organik bileşiklerin eksik yanması sonucu oluşurlar. PAH’ları doğal şekilde ve insanlardan kaynaklı olarak ikiye ayırabiliriz. Doğal şekildeki PAH’lar, orman yangınları veya volkanik patlamalarla oluşur. İnsanlardan kaynaklanan PAH’ları ise endüstriyel kaynaklar, sigara ve motorlu taşıtlar oluşturur. Sigara insan sağlığını en fazla tehdit eden bir ürün olduğundan dolayı, bu kaynaklar arasına dâhil edilmiştir. Yoksa sigaranın PAH değeri, diğerlerine göre azdır.

Aromatik hidrokarbonlar arasında olan Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar (PAH), hidrofobik yapılarından dolayı suda çok az çözünürler. Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar (PAH)’ın yapısında, dört ve daha fazla benzen halkası bulunduran PAH’lar ağır PAH, yapısında dörtten az benzen halkası bulunduran PAH’lar ise hafif PAH olarak tanımlanmıştır. Hafif PAH’ların sudaki çözünürlükleri daha fazla ve buhar basınçları daha yüksektir. Ancak yüksek oranda lipofilik özelliğe sahiptirler.

PAH’ların çevrede dolaşımı, onların havada kolay buharlaşabilme ve suda kolay çözünebilmesi ile ilişkilidir. Buda havada partiküllere tutunarak rüzgâr ile uzun mesafeler kat edebilmesini sağlar. Kirlenmiş olan hava insanların ciğerlerine solunum yoluyla girer. Su ve yiyecekler vasıtasıyla PAH içeren ürünlerin deri ile teması olursa, bu bileşikler, oluşumları sırasında kompleks karışım halinde oluştukları için, vücut dokularımıza girebilir. Çoğunlukla karaciğer, yağ ve böbrekte depolanabilirler. Bir kısmı adrenalin bezlerinde, yumurtalıklarda ve dalakta depolanır. Bu istenmeyen depolanmalar kansere sebebiyet verebilecek potansiyele sahiptir. Aslında PAH’ların DNA ile kimyasal bağ yapması kansere sebep olur. Bu sebeple kimyasal bağ oluşacak durumlar gerçekleşmeden kansere sebebiyet verir demek iddialı bir yaklaşım olur.

Hidrokarbon konusunda özellikle halkalı diyetisyen tavsiyesiyle gelen danışanlarımız tedavi talebinde bulunmaktadır. Sizde hidrokarbonlar hakkında detaylı bilgi almak ve diyetisyen desteğinden faydalanmak isterseniz Merve Diyet Beslenme Danışma Merkezi ile iletişime geçebilirsiniz.