DIABETES İNSİPİDUS (ŞEKERSİZ ŞEKER HASTALIĞI)

Diabetes insipidus, halk arasındaki ismiyle şekersiz şeker hastalığı sıvı tüketilmesine rağmen aşırı susuzluk ve yüksek miktarda idrar çıkarma şeklinde görülen bir rahatsızlıktır.

Susama hissi ve idrar miktarında artış gibi belirtilerle diabetes mellitus‘a benzemekle birlikte nedenleri, sıklığı, tedavisi ve ilişkin komplikasyonlarıyla DM’den farklılaşan bir hastalıktır. Diabetes insipidus, hipofiz bezinde arjinin vazopressin (antidiüretik hormon veya ADH’de denilen) üretiminin olmaması veya böbreklerin ADH’ye yanıt vermemesi sonucu böbreklerin suyu tutamamasına neden olan bir hastalıktır. Yeterince tedavi edilmezse vücudun ağır derecede susuz kalmasına (dehidratasyon) ve serum sodyum düzeylerinin yükselmesine yol açabilir. Diabetes mellitus’a göre diabetes inspididus çok daha seyrek görülen bir hastalıktır.

Dört tip DI vardır:

Santral Diabetes İnsipidus

Bu en sık DI şeklidir ve hipofiz bezinde hasar sonucunda oluşur. Bu hasar anti-diüretik hormonun (ADH) normal şekilde saklanamaması ve salınamaması anlamına gelir.

 

Nefrojenik Diabetes İnsipidus

Bunun nedeni böbreklerde ADH’a tepki gösterememelerine neden olan hasardır.

Ayrıca ilaçlar (lityum veya tetrasiklin) vücutta yüksek kalsiyum seviyeleri veya orak hücreli hastalık, polikistik böbrek hastalığı veya genetik durumlar gibi başka tıbbi durumlar nedeniyle oluşabilir.

 

Dipsojenik Diabetes İnsipidus

Hastalığın bu şekli beyinde (hipotalamus) susama mekanizmasında hasar sonucunda oluşur. Bu duruma çok fazla sıvı içme, sarkoidoz (enflamatuar bir hastalık) ve akıl hastalığı yol açabilir.

 

Gestasyonel Diabetes İnsipidus

Bu tür DI sadece hamilelikte plasentanın ürettiği bir enzim annenin kendi ADH’ına zarar verdiğinde oluşur. Plasenta, fetus ile anne arasında besin maddeleri ve atık ürünlerinin değişiminde önemli bir rol oynar.

 

Riskler

Bu hastalık herkeste oluşabilir ama gestasyonel DI dışında genellikle erkekleri etkiler. Mevcut çalışmalar genetik bir bağlantı olabileceğini düşündürmektedir

 

Belirtiler

DI’nın ana belirtileri aşırı susama ve aşırı idrar hacmidir. Sağlıklı bir bireyde 1,5-2,5 litre arasında idrar çıkışı olurken, hastalığın durumuna göre diabetes insipidus hastalarının idrar çıkısı günde 2 litre ile 21 litre arasında olabilmektedir. Bu başlıca belirtilerin yanı sıra geceleri idrara çıkma ihtiyacı ya da yatağını ıslatma gibi durumlarda görülebilmektedir.

 

 

Diabetes İnsipidus Teşhisi Nasıl Konmaktadır?

Hastalığın teşhisi için öykü, klinik bulgular ve laboratuar bulguları son derece önemlidir. Belirtiler görüldüğü taktirde derhal doktora başvurulmalıdır. Tanının konulabilmesi için doktor tarafından su kısıtlama ve ADH testleri uygulanmaktadır. Ayrıca hastalığın nedenini öğrenmek için hipofiz MR veya CT tetkikleri yapılmaktadır.

 

Tedavi

Diabetes insipidus hafif olduğunda (yani idrar miktarı günde 4 lt.) tedavi gerektirmez. Ciddi durumlar oluştuğunda ise ya sıvı kaybını önlemek ya da sıvı eksiğinin tedavisine yönelik tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

 

Hormon Tedavisi

Tüm DI tipleri için en sık tedavi şekli desmopressindir. Bu, hap, nazal sprey veya enjeksiyon olarak alınabilen suni bir hormondur. Vazopressin hormonunun sentetik bir şeklidir. Bu ilaç kullanılırken su alımı düzenlenmeli ve sadece susanıldığı zaman su içilmelidir.

 

Altta Yatan Bozuklukları Tedavi Etme

DI durumunun nedeni hipofiz bezi ile ilgili bir problemse veya tümör gibi bir durumsa sağlık uzmanı önce bu durumları tedavi eder daha sonra hala DI tedavisine ihtiyaç duyulup duyulmadığını belirler.

 

Diyet Değişiklikleri

Böbreklerden üretilen idrar miktarını azaltmak için düşük tuzlu ve düşük sodyumlu bir diyet önerilmektedir.

 

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Yaşam tarzı değişiklikleri DI tedavisinde önemlidir. Bunların en önemlisi dehidratasyonu önlemektir. DI hastası olan kişi gittiği her yere su götürmeli ve su içmeyi unutmamalıdır.